KAPAT
MENÜ KAPAT X
T.C. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı
Çünür Mah. 102. Cadde Ekonomi Kampüsü
A2 Blok No:185-B 32200 ISPARTA
+90 (246) 224 3737
+90 (246) 224 3949
info@baka.gov.tr
batiakdenizkalkinmaajansi@hs01.kep.tr

Turizm

Antalya, dağları, sahilleri, ormanları, şelaleleri ve akarsuları ile eşsiz doğal güzelliklerinin yanı sıra, tarihi ve arkeolojik zenginlikleri ile de doğa ve tarih severler için benzersiz güzelliklere sahiptir.

Şehrin öne çıkan turistik mekanları şu şekilde sıralanabilir:

Antik Kentler

  • Aspendos Antik Kenti (Serik)
  • Perge Antik Kenti (Aksu)
  • Xanthos Antik Kenti (Kaş, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde)
  • Patara Antik Kenti (Kaş)
  • Antiphellos Antik Kenti (Kaş)
  • Simena Antik Kenti (Kaş)
  • Apollon-Athena Tapınağı (Side)
  • Selge Antik Kenti (Manavgat)
  • Phaselis Antik Kenti (Kemer)
  • Olympos Antik Kenti (Kumluca)
  • Limyra Antik Kenti (Finike)
  • Myra Antik Kenti (Demre)

Tarihi Yürüyüş Yolları

  • Likya Yolu
  • St. Paul Yolu
  • Selçuklu Göç ve Kervan Yolları

Tırmanış Rotaları

  • Olympos (Kumluca)
  • Geyikbayırı (Konyaaltı)
  • Sivridağ (doğu yüzü) (Konyaaltı)

Yaylalar

  • Gömbe Yaylası (Kaş)
  • Ördübek Yaylası (Finike)
  • Üçoluk Yaylası (Kemer)
  • Feslikan Yaylası (Konyaaltı)
  • Söbüce Yaylası (Korkuteli)
  • Gökbel Yaylası (Alanya)
  • Söbüçimen Yaylası (Gündoğmuş)

Mağaralar

  • Kocain Mağarası (Döşemealtı)
  • Karain Mağarası (Döşemealtı)
  • Damlataş Mağarası (Alanya)
  • Dim Mağarası (Alanya)
  • Altınbeşik Mağarası (İbradı)
  • Zeytintaşı Mağarası (Serik)
  • Yalan Dünya Mağarası (Gazipaşa)

Şelaleler

  • Düden Şelalesi (Karpuzkaldıran)
  • Yukarı Düden Şelalesi (Varsak)
  • Kurşunlu Şelalesi (Aksu)
  • Manavgat Şelalesi (Manavgat)
  • Sapadere Şelalesi (Alanya)
  • Gizli Cennet ( Değirmendere ) Şelalesi (Manavgat)
  • Uçansu Şelalesi (Gündoğmuş)

Kanyonlar

  • Köprülü Kanyon (Manavgat)
  • Tazı Kanyonu (Manavgat)
  • Sapadere Kanyonu (Alanya)
  • Göynük Kanyonu (Kemer)
  • Güver Uçurumu Kanyonu (Döşemealtı)

Bunların yanında şehrin simgeleri olarak nitelendirilebilecek mekanlar ve yapılar şunlardır:

Kaleiçi: Büyük bir bölümü yıkılmış ve yok olmuş at nalı şeklinde içten ve dıştan surlarla çevrilidir. Surlar, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirleri ortak eseridir. Surların 80 burcu vardır. Surların içinde kiremit çatılı 3.000 kadar ev bulunmaktadır. Evlerin karakteristik yapıları Antalya´nın sadece mimari tarihi hakkında fikir vermekle kalmaz, aynı zamanda bölgedeki yaşam tarzını, gelenek ve görenekleri en iyi şekilde yansıtır. 1972 yılında Antalya iç limanı ve Kaleiçi semti, özgün dokusu nedeniyle "Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu" tarafından "sit bölgesi" olarak koruma altına alınmıştır. Turizm Bakanlığı´na "Antalya-Kaleiçi Kompleksi" restorasyon çalışmasından dolayı, 28 Nisan 1984’de FİJET (Uluslararası Turizm Yazarları Birliği) tarafından bölgeye Altın Elma Turizm Oskarı ödülü verilmiştir. Günümüzde Kaleiçi otelleri, pansiyonları, restoranları ve barları ile eğlence merkezi haline gelmiştir.

Eski Antalya Evleri: Yazların çok sıcak ve kışların ılık geçtiği Antalya´da eski evlerin yapımında soğuktan çok, güneşi önlemeye ve serinlik sağlamaya önem verilmiştir. Gölgeli taşlıklar ve avlular hava akımını kolaylaştıran özelliklerdir. Depo ve hol görevi yapan girişi ile üç kat üzerine kurulmuştur.

Yivli Minare: Antalya’nın ilk Türk yapısıdır. Merkezde liman yakınındadır. Üzerindeki yazıta göre Anadolu Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’ın yönetimi zamanında (1219-1236) inşa edilmiştir. Tuğla ile örülen gövdesi, sekiz yarım silindirden oluşur. Bu minarenin bitişiğinde bir cami varsa da yıkılmış olmalıdır. Çünkü Minarenin yanındaki Cami daha geç devre, 1372 yılına aittir. Bir Türk Beyliği olan Hamitoğulları zamanında, Tavaşi Balaban adlı bir mimar tarafından yapılmıştır.

Ulu Cami: Kesik Minare adıyla da bilinir. Aslında bir Bazilika olarak V. yüzyılda inşa edilmiştir. İlk eserden çok az bölüm ayakta kalmış, Bizans döneminde değişikliklere uğramıştır. Eser, Osmanlılar zamanında tamir görmüş, bir kısmı Mevlevihane olarak kullanılmış, sonra cami olarak hizmete açılmıştır.

Karatay Medresesi: İl merkezindeki önemli Türk İslâm yapılarından olup XIII. yüzyıl ortasında inşa edilmiştir.

Evdir Han: 20. yüzyıl başlarına kadar ulaşım at ve develerle sağlanır, ticaret malları da bu hayvanlarla nakledilirdi. Kervanlar yollarda, han ve kervansaraylarda konaklardı. İşte Evdir Han da bunlardan biridir. Antalya’dan kuzeye giden yol üstündedir. Bugünkü Antalya-Korkuteli kara yolunun 1 km. doğusunda ve il merkezine 18 km. uzaklıktadır. En fazla dikkati çeken kısmı sivri kemerli ana kapısıdır. XIII. yüzyılın başlarında yapılmış bir Selçuklu eseridir.

Kırkgöz Han: Antalya-Afyon eski yolundaki ikinci durak yeri Kırkgöz Han’dır. Kırkgöz Han Antalya’ya 30 km. uzaklıkta bulunan Kırkgöz’de, Pınarbaşı mevkiindedir. Çok sağlam bir durumdadır.

Lara ve Konyaaltı Plajları: Antalya il merkezinin 10 km. kadar doğusundaki doğa harikası Lara Plajı ile Antalya merkezinin batı kıyısındaki Konyaaltı Plajı şehrin en güzel kıyılarıdır.

YÖRÜK KÜLTÜRÜ

Bugün Avrupa’nın en önemli müzelerini süsleyen Türk kilimleri, yörüklerin el emeği göz nurudur. Günümüzdeki halk müziği kültürünün çok büyük bir kısmı konargöçerlerden mirastır. Karacaoğlan, Dadaloğlu gibi Türk halk şiiri ve müziğinin en büyük ozanları, bu kültürün temsilcileridir. Eskiden beri kırsal kesimdeki köylerde yerleşik hayatı sürdürenler kendilerini, “yerli, köylü” gibi tabirlerle nitelerken, Yörüklerin topluca yerleştiği bir köye gitseniz “Burası Yörük köyü” derler Türkiye’nin hemen her tarafında bu tür nitelemeleri duyabilirsiniz. Ancak insanlar eskilere uzanan bu hayat farkını bu şekilde vurgulasa da, hepsi aynı köke sahiptir ve Türk’tür. Onlar asla birbirlerine farklı gözle bakmazlar ve bunu bir zenginlik olarak görürler.

Bugün Türkiye, çağdaş modern hayata uyum sağlayan, teknolojiyi iyi şekilde kullanan ülkelerden biridir. Ama hem nostaljik hem de kültürel değeri olan, binlerce yıldır devam eden bir hayat tarzını sürdüren, birkaç küçük konargöçer grubu kalmıştır günümüzde. Sayıları da birkaç yüz kişiyi geçmez. Hazin bir biçimde, o hayat tarzından sadece develer kalmıştır. Yolunuz düşerse yaz aylarında Belek, Manavgat ve Alanya’da süslenmiş, çanlı, çıngıraklı, turist taşıyan develer görürsünüz. İşte o eski günlerden hatıradır bu develer. Ayrıca Kemer’de ve Antalya Kumluca yolunda yine yerli yabancı turistlere hizmet veren Yörük çadırları görülür. Yarı müze görünümündeki bu çadırlarda Yörüklere has ayran ve gözleme yenilebilir. Antalya’nın yerli halkı bugün bile imkân bulduğunda yazın Gömbe, Sütleğen, Alanya gibi yaylalara çıkar. Bu gelenek, onlara atalarından kalan bir hatıradır. Alanya gibi bazı ilçelerde kışın Toros dağlarında kuyularda saklanan karların, Ağustos ayında dağdan indirilerek ilçe merkezine getirildiği, bunlardan şerbet yapılarak seyyar satıcılar tarafından satıldığını görülür. Bu da yine Yörüklerin eski geleneklerinden biridir.

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde Antalya

  • Karain Mağarası (1994)
  • Aziz Nikolas Kilisesi (2000)
  • Kekova (2000)
  • Güllük Dağı-Termessos Milli Parkı (2000)
  • Likya Uygarlığı Antik Kentleri (2009)
  • Perge Arkeolojik Alanı (2009)
  • Aspendos Antik Kenti Tiyatrosu ve Su Kemerleri (2015)
  • Yivli Minare Camii (2016)